Gebelik döneminde beslenme
28.01.2022 – ÖZLEM MERVE TOLUÇ
Gelişmiş ülkelerde toplum sağlının en önemli kriteri başarılı geçen hamilelik süreci ve sağlıklı doğumlardır. Sağlıklı bir hamilelik süreci ve doğum için annelerin, gebe ve emzirme dönemi beslenmesi hakkında bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Eğer anne dengeli ve yeterli beslenme ilkelerine uyarsa, çocuk fizyolojik gelişimini tamamlar ve sağlıklı bir şekilde dünyaya gelir. Hamilelik döneminde anne ve bebek sağlığını etkileyen bazı faktörler vardır. Bunlar özellikle;
1-Erken veya geç yaştaki doğumlar
2-Gebeliklerin sayısı.
3-Son iki gebelik arasındaki süre
4- Geçirilen enfeksiyonlar
5- Kullanılan ilaçlar
6- Annenin kronik hastalıkları
7-Sigara, alkol veya uyuşturucu kullanımı
Gebelikte yetersiz beslenme çocuğun büyüme ve gelişiminde dengesizliğe sebep olur. Bu da koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıklara zemin hazırlar.
Besin Grubu Dağılımları
Gebelikte günlük enerji ihtiyacının %15’i proteinlerden, %30’u yağlardan ve %55’i de kompleks karbonhidratlardan gelmelidir. Basit karbonhidrat olarak adlandırılan çay şekeri ve benzeri gıdalar tüketilmemelidir. Fakat unutulmamalıdır ki karbonhidrat alımının sınırlandırılması, protein ve günlük enerji yeterli olsa bile bebeğin beyin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Proteinlere gelecek olursak, alınan proteinin %60’ının hayvansal kaynaklı proteinlerden alınması gerekmektedir. Toplamda günlük alınan protein miktarının da 60g’ın altına düşmemelidir. Bir diğer önemli nokta ise diyetle alınan çoklu doğmamış yağ asitleridir (PUFA). PUFA’ların fetal büyüme ve gelişmeye, merkezi sinir sisteminin gelişimine faydalı etkileri vardır. Özellikle yağlı ve kabuklu yemişler gebelik döneminde porsiyon kontrolü sağlanarak tüketilebilir.
Folik Asit
Folik asit, karaciğer, koyu yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, et, yumurta, süt ve türevleri ile tahıllarda bulunur. Bu asitlerin eksikliği düşük doğum ağırlığı ile doğan bebeklere, nöral tüp defektlerine (NTD) ve annede de megaloblastik anemiye sebebiyet vermektedir. Ülkemizde özellikle NTD’nin görülme sıklığı fazla olduğundan bunun için önlemler alınmalıdır. Planlı gebeliklerde gebeliğin ilk 3 ayında 400 µg/gün folik asit kullanılması gerekmektedir. Fakat plansız gebeliklerde olabileceğini düşünürsek doğurganlık çağındaki her kadının 400 µg/gün folik asit kullanması önerilmektedir.
Demir
Bitkisel bazlı veya tek tip beslenen kadınlarda demir eksikliği anemisi görülme ihtimali yüksektir. Ne yazık ki bu annelerden doğan bebeklerin demir depolarının yetersiz olduğu, düşük doğum ağırlığına sahip oldukları veya prematüre doğdukları tespit edilmiştir. Özellikle, demir, et ve türevlerinde, sakatat, yumurta, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kurubaklagillerde bulunur. Bununla beraber bütün gebelere demir eklemesi önerilmektedir.
Kalsiyum/Fosfor
Gebelikte kalsiyum ve fosfor gereksinimi artmaktadır. Eğer yeterli miktarda alım gerçekleştirilemezse annede kemik demineralizasyonu görülebilmektedir. Buna bağlı olarak da anne sütündeki kalsiyum da azalacağından bebeğin kemik gelişiminde de bozulmalar meydana gelebilir. Kalsiyumu doğal kaynaklarından tüketerek bunların gerçekleşmesini önleyebilirsiniz. Özellikle süt, yoğurt, peynir, çökelek, pekmez, fındık, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler kalsiyum bakımından iyi kaynaklardır. Gebelerde günlük gereksinime ek olarak 500mg/gün kalsiyum alımı önerilmektedir.
Çinko
Çinko elementi, büyüme gelişme, protein yapısındaki işlevlerin gerçekleştirilebilmesi ve üreme için gereklidir. Ek olarak, gebelikte 20 mg ek çinko alımı ile yağlı tohumlar, yumurta, süt ve türevlerinin tüketilmesi çinkonun vücutta yeterli miktarda olabilmesi için önemlidir.
İyot
İyot insan vücudunda az miktarda bulunan bir elementtir. Annede iyot eksikliği varsa bebeklerde hipotiroidi, düşükler, ölü doğumlar, doğumsal anomaliler, endemik kretinizm, zeka geriliği gibi sorunlar görülebilir. İyot yetersizliği durumunu önlemek için diyet ile yeterli gereksinim karşılanmalıdır. İyot eksikliği görülen bölgelerde ise yemeklik tuzların iyotlanması ile bu eksiklik giderilebilir.
D Vitamini
D vitamini beslenmenin yanı sıra kişinin bulunduğu konum ve güneş ışınlarının bu konuma olan geliş açısı ile ilgilidir. Özellikle gebelik döneminde d vitaminine olan gereksinim arttığından günlük 400 IU d vitamini alımı önerilmektedir.
Kafein
Kafein tükettiğimiz birçok içecekte ve bazı ilaçlarda bulunmaktadır. Özellikle kahve, çay ve karbonatlı içecekler günlük hayatta sıklıkla tüketilmektedir. Yapılan çalışmalarda, günde 5 fincandan fazla kahve tüketen hamile kadınlarda erken doğum ve düşük ağırlıklı doğumlar gözlemlenmiştir. Bunlara ek olarak kafein aşırı tüketildiğinde demir ve çinko gibi minerallerin de emilimini engellemektedir.
Gebelik döneminde beslenme