1,2K
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en sık görülen kanser türü, meme kanseri. Sene sonuna kadar dünyada yeni teşhis edilen kanser vakalarının %11,6’lık bir kısmının meme kanseri olacağı öngörülüyor. Sayılar her ne kadar ürkünç görünse de, meme kanserine karşı önlem almak ve erken teşhis için farkındalık yaratmak bizim elimizde.
Yaşam koşulları meme kanserini tetikleyebilir
Meme kanserinin nedeni tam olarak bilinmiyor fakat bu hastalığı oluşturan birçok risk faktörü olabilir.
Modern hayatın getirdiği ağır çalışma koşulları, şehir hayatının getirdiği stres, düzensiz beslenme, katkı maddeli ve işlenmiş gıdalar, kozmetik ürünlerdeki kimyasallar, genetik faktörler, hareket yetersizliği, kilo gibi pek çok farklı faktör meme kanserinin neden olabilir. Bunların yanında hiç doğum yapmamış ve emzirmemiş olma, alkol-sigara kullanımı da önemli faktörler arasında yer alıyor. Meme kanseri, kadınlarda sık sık görülse de nadiren erkeklerde de görülebilir.
Meme kanseri; meme dokusunu oluşturan süt yapan hücrelerin ya da süt kanallarını oluşturan hücrelerin amaçsız ve kontrolsüzce çoğalması sonucu gelişir. Bu hücrelerin çoğalabilmesi ve büyüyebilmesi için uzun bir zaman gereklidir. Çoğalan hücreler lenf ve kan yoluyla vücudun diğer organlarına da yayılabilir. Buradaki amaç, meme kanserinin kan ve lenf yoluyla vücuda yayılmadan önce, meme içinde küçük bir kitle halindeyken fark edilip tanı konmasıdır.
lk evrede ağrı olmayabilir
Uzmanlar, meme kanserinin ilk evrelerinde bir ağrı veya sıkıntı olmayabileceğini söylüyor. Ancak kansere işaret eden bazı belirtileri de vardır. Bu belirtiler; memede yeni oluşan boğumlar ya da sertlikler, memelerin arasında yeni oluşan büyüklük farkı, kollar kaldırıldığında memelerin farklı davranışları, memenin birinin değişimi, meme alanında ciltte aniden meydana gelen ve hemen kaybolmayan kırmızılık, cildin bir yerde çekilmesi ya da bir memenin çekilmesi, kol altlarında boğumlar oluşması, memelerin birinden tek taraflı olmak kaydıyla suya benzeyen veya kanlı bir sıvının çıkması olarak sıralanabilir.
Meme kanserinin erken evrede belirlenmesi hastalığın tamamen tedavi edilebilme olasılığını artırır. Bu sebeple kadınların bu hastalık konusunda bilinçlendirilmeleri çok önemlidir. Ancak bu şekilde meme sağlıklarını koruyabilirler. Meme; yapısal ve işlevsel olarak çocukluk, yetişkinlik ve menopoz dönemlerinde pek çok değişim geçirir.
Kişi kendini muayene etmeli
Uzmanlar hastanın kendi kendine meme muayenesine başlaması için en uygun zamanın 20 yaş sonrası olduğunu söylüyor. 20 yaş ve öncesi meme kanseri görülme olasılığı düşük olduğundan meme kontrolüne gerek yoktur. Muayeneye erken yaşta başlamak hastada aşırı paniğe ve kafa karışıklığına yol açabilir.
20 yaşını geçmiş her kadın, adet dönemi başlangıcından 7-10 gün sonra ayda bir defa kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. 40 yaşına kadar 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise her yıl hekim muayenesinden geçilmelidir. Rahim ameliyatı geçirmiş kadınların da her ayın ilk haftası kendilerine muayene tarihi belirlemeleri gerekir.
Meme kanserinden korunma
Öncelikle her kadın menopoz dönemine girdikten sonra beslenmesine çok dikkat etmelidir.
A ve C vitamini yönünden zengin taze sebze ve meyveler tüketilmelidir.
Hayvansal yağlardan uzak durulmalı, posalı gıdalarla beslenilmelidir.
Alkol ve sigara kullanımı bırakılmalı, tütsülenmiş tuzlu ve konserve yiyecekler asla yenmemelidir.
İdeal kilonun korunmasına da özen gösterilmelidir.
Haftada 3-4 saat spor yaparak meme kanseri riski azaltılabilir. Ancak ailesinde meme kanseri hikayesi olan ve genetik testlerde yüksek risk taşıyan hastaların ek korunma yöntemlerine ihtiyaçları vardır.
Bunların yanı sıra mümkün olduğunca stresten, ağır ve yorucu çalışma koşullarından uzak durulmalıdır.
ERKEN TANI