“Hayat zor”, “ Para kolay kazanılmıyor”, “İyi bir işyerine girmek bu dönemde çok zor”, “Onun işi zaten çok fazla ben yaparım onun işini de”, “canımmm sen yorulma, ben hallederim”, “birinin bu işleri yapması gerekli, böyle mi kalsın”, “işimi kaybedemem gerekirse 3 kişilik işi yaparım” gibi gibi gibi..
Hayatı bu kadar güç kılan nedir? Sürekli benzer cümleler ile büyümek mi? Genlerinizden gelen veya size yüklenen normal üstü sorumluluk duygusu mu? Uğradığınız manipülasyon mu? Hepsi de olabilir, biri de olabilir, burada yazılı olmayan onlarca nedenden biri veya birkaçı da olabilir.
Zor olanı başarmak; kendinizi görünür kılmak için midir? Kimlere.. annenize ya da babanıza işe yarar ve başarılı olduğunuzu göstermek, patronunuza “bak ben neler başarıyorum, farket artık” demek, arkadaşlar arasında popüler olmak ya da basit düzeyde düşünürsek “ben de buradayım” demek, çocuklarınıza başarılı olduğunuzu gösterip, onların idolü olmaya çalışmak, girişimcilik hayatınızda en zoru başarırsam çoğunluk arasından sıyrılıp farkedilirim demek vb..
Peki tüm bu sıraladığım listeye rağmen hayata kolay bakmanız olası mı? Her yaptığınızı kendinizin de içinde kaybolduğunuz bir karmaşaya sürüklemeden, en basiti seçerek yapabilmek de görünür kılar sizi. Tıpkı bir yemeği yaparken tüm malzemeleri ekleyip üstüne sevginizi koyunca çok lezzetli anne yemeği olması gibidir kolayı seçmek. Karmaşık değildir, sadece basit ve anlaşılırdır. Yapılan işin işe yararlılığıdır ve sizin bunu yaparken yürüdüğünüz yol önemli olsa da sonunda ortaya koyduğunuz yemeğin lezzetidir.
Masaya koyduğunuz yemeğin, özde temiz ve sağlıklı olması yeterlidir. Himalayalara gidip tuz almayın, zaten alınmışı var onu alıp kullanın.
Başkalarına ait sorumlulukları üstlenmek sizi görünür kılar mı? Hayır. Sadece o kişilerin kendi hayat deneyimlerini yaşamalarına engel olursunuz. Bu davranış sizi “iyi” kişi yapmaz, “ben ondan daha iyi yaparım” düşünce kalıbında yüzdüğünüzü gösterir.
Her bireyin kendi yaşam hızı ve anlama hızı vardır. Sizin hızlı veya yavaş olmanız, başarılı veya başarısız olduğunuzu göstermez. Bir konuda sizden hızlı olanlara bakıp, kendinizi o alanda zorlamanız sadece sizi yorup başarısızlık duygunuzu tetikler. O noktada takılıp kalmak yerine kendi hızınızı deneyerek bulmanız, hayatı zordan çıkarıp kolaya taşımak olacaktır.
Bu kimilerine göre eğlenceli bir deneyim olur. Kimileri için korkutucudur, bildikleri alandan çıkmak demektir çünkü. Risk almak herkes için kolay değildir. Astrolojide doğum haritanıza bakılırsa bazılarınız için risk almak hayatı terk etmek gibidir. Bazıları ise riskten beslenir adeta:) Bazıları da kendince bir zaman planı yaparak (ki bu 1 ay veya 5 yıl da olabilir) risk alır.
Zoru seçtiğiniz için, içten içe dürtüsel olarak kendinizi üstün görme hastalığınız vardır. Ve bu hastalık zihinde tekrarlanan sorular ile perçinlenir. Kişilerin karakterleri farklı olsa da sorular genel olarak aynıdır. Neden bu kadar çabaladığınızı görmüyorlar? Yani, bizene?? Çabalamayın. Sizin çabanız etrafınızdakilerin hayatını ne kadar olumlu etkiliyor acaba? Objektif olarak bir bakın bakalım yakın çevrenize. Sizin bu çabalarınızdan ne kadar mutlular!! Onların yerine düşünmenizden ne kadar keyif alıyorlar acaba? Onların yapacakları işleri üstlenmenizden ne kadar mutlular?? Bu kadaarrr çabalamanıza rağmen sizden uzaklaşıyorlar mı? Hayret! Oysa ne kadar iyi ve tatlısınız:)
Keyfinize odaklanıp, kendinize zaman ayırın. Bırakın herkes kendi sorumluluğunu üstlenip, işe yararlılığını farkedip birey olarak hayattaki yerini bulsun. Hem onlar mutlu olurlar hem de sizin kendinize ait zamanınız olur. Hiç vaktiniz olmadığı için yapamadıklarınızı yapabilirsiniz. Üstünüze aldığınız tüm zor olanı, size ait olmayan her parçayı adım adım geride bırakarak bunu başarabilirsiniz. Önemli olan ilk adımı atacak cesaretinizde. Amaaannn dememekte.
Kendinize değer vermenin, hayatınızı kolaylaştırmanın ilk adımıdır bu. Hayatın dönüm zamanları hep ilk adım ile başlar. Şimdi sıra sizin ilk adımınızda.
Kucak dolusu sevgilerimle,
Nurcan Bozyiğit
Bilinçaltı Enerji Uzmanı
Instagram: nurcan_bozyigit