Vajinismus; eğitim ve sosyo-kültürel düzeyi ne olursa olsun tüm kesimlerde görülen, kadının bir ekip korku ve endişelerden dolayı istem dışı vajinasını kasması sonucunda cinsel birlikteliğin gerçekleşememesi durumudur. Kimi zaman penisin vajinaya girme durumunda değil, bir tek birlikteliğin hayal edilmesinde bile bu kasılma durumları söz mevzusu olabilir. Devletimizde görülme sıklığı fazlaca yüksek olan vajinismus, daha oldukca yeni evli çiftlerde görülmekle birlikte senelerce evli kalan çiftlerde de görmekteyiz. Dünyada görülme sıklığı %2-4 içinde iken devletimizde %10 ları bulmaktadır.
Vajinismusun Sebepleri
Kişiye, yaşamış olduğu kültürel ortama gore değişen birçok sebebi vardır. Fizyolojik olarak bir çocuğun doğabileceği şekilde esnek olan vajinanın cinsel birleşmeye karşı kasılıp kendini kapatması anlam ifade etmeyen şeklinde görünse de, o an yaşanmış olan kaygı, korku ve kaygılar göz önünde bulundurulduğunda düzgüsel bir tepki olduğu anlaşılmaktadır. Mühim olan bu yaşanmış olan kaygıların altında yatan ruhsal nedenlerdir.
Toplumumuzda ayıp ve yasak olarak algılanan cinsellik hakkında sıhhatli bilgiler edinilmemesi, yanlış ve yetersiz cinsel bilgiler, Abartılarak anlatılan ilk gece hikayelerindeki ürkütücü ve ürkütücü durumlar, genç kızlarda kendilerinin de ilişki esnasında oldukca acı çekeceklerine dair korku oluşturması, Bekaretin kutsandığı toplumumuzda kızlık zarının yırtılacağı, patlayacağı, oldukca kan akacağı şeklindeki kaygılar, Vajinanın minik olduğu ve penisin giremeyeceği endişesi, Kafi uyarılma ve sevginin olmaması, Kızlık zarının oldukca kalınca olduğu düşüncesi, Adamın ilk ilişki esnasında kaba davranması, Şuur dışı kadınlığı kabullenememe ve kız olarak kalma, masumiyetini kaybetmeme, Annenin değersiz görüldüğü bir ailede kız çocuğunun önemsenmek istediği için kadınlığı reddetmesi, Geçmişte yaşanmış olan rahatsızlık ve travmalar, Gebelik ve doğum korkusu, Cinsel güvensizlik, Cinsel isteksizlik, Cinsel kimlik sorunları, Güvensizlik, Cinselliğin hanım için zevk değil vazife olduğu algısı,
Şeklinde nedenler olabileceği şeklinde kadının daha değişik bilincinde olmadığı, data çarpıtması, şuur dışı nedenler, değişik bir kaygı ve korkunun buraya aktarma edilmesi de olabilir.
Vajinismus İlişkiyi Iyi mi Etkisinde bırakır?
Vajinismusta ilk tepkiler genel anlamda yaşanmış olan durumu anlamlandıramama, korku ve ürkü halleri, umutsuzluk, başarısızlık, çiftlerin kendilerini birbirlerine karşı suçlu hissetmeleri ve çaresizliktir. Genel anlamda ne yapacaklarını bilemezler ve çözümü ötelerler.
Hanım kendini noksan ve yetersiz hissederken, erkekte de istenilmeme, reddedilme şeklinde algılandığından hiddet ve kırgınlık yaşanabilir.Yaşanmış olan durumun bir tek kendilerine özgü bulunduğunu düşünerek yoğun ümitsizlikler yaşarlar.
Uzun süre tedavi edilmediğinde erkekte, cinsel isteksizlik ve erken boşalma şeklinde sorunların ortaya çıkmış olduğu görülmüştür. Ek olarak evlilikte bir oldukca çatışmanın da temelinde cinselliğin olmaması yatmaktadır.
Cinselliği konuşmanın bile yadırgandığı toplumumuzda problemi dile getirmek ve çözüm arayışında bulunmak oldukca zor olsa gerek. En yakınlarından bile bir çok vakit gizlenir. Zaman içinde düzeleceği düşünülerek beklenir, yeni denemelerde bulunulur.
Niçin bizim başımıza geldi?
Iyi mi geçecek bu durum?
Tedavisi varmıdır?
Iyi mi tedavi edilir?
Nereye, kime başvurmak gerekir?
Iyi mi tedavi edilecek?
Tedavi ne kadar sürecek?
Maliyeti ne kadar?
Tedavi edilirse ondan sonra yeniden bu problemi yaşarmıyız?
Şeklinde bir oldukca sual akla gelir. Bu durumda yapılması ihtiyaç duyulan şey ne kadar süredir olursa olsun, derhal bir karı doğum uzmanının muayenesinden geçip, cinsel terapiste başvurulmalıdır. Terapiye gelen danışanlarımızdan senelerce vajinismustan dolayı cinsellik yaşamadan evliliklerini sürdürmeye çalıştıklarını görmekteyiz. Mutlu bir evlilikte mühim bir yer tutan cinsellik hem çiftlerin ilişkilerini güçlendirmesi, neslini devam ettirmesi açısından önemliyken hem de alınan hazzın, keyfin hayatlarına lezzet kattığını unutmamalıdır.
Vajinismusun Tedavisi
Tedavisi en kolay ve kısa süreli olan vajinismus, ruhsal bir sorundur. Bir tek kadının değil çiftin her ikisinin de sorunudur.
Fizyolojik bir rahatsızlığın olup olmadığını idrak etmek için yapılacak jinekolog muayenesinden sonrasında, herhangi bir organik problem olmadığı ruhsal nedenlere bağlı olduğu anlaşıldığında cinsel terapi meydana getiren bir terapiste gidilmelidir.
Evli çiftlerin terapiye beraber katılmalarını önermekteyiz. Hanım isterse tek başına da terapiye gidebilir. Eşlerin iştirakı terapiye pozitif yönde bir destek sağlar.
Vajinismus tedavilerinde bir oldukca değişik teknikler uygulanmaktadır. Tedavi şekli vajinismus problemi olan danışanın gereksinimleri göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Probleminin altında yatan nedene gore kişiye özgü bir yaklaşım sergilenmektedir. Bazı danışanlarda bir tek bilgilendirme yapıldığında probleminin çözüldüğünü görürken, bazılarında davranışsal terapi teknikleri uygulanması gerekmekte, bazılarında ise geçmişle ilgili detaylı dinamik psikoterapi teknikleri uygulamak gerekmektedir. Tüm bu tekniklerin birleştirilerek bütüncül bir yaklaşımda sergilenebilmektedir.
Probleminin deposu bir tek penisin vajinaya girmemesi, kısaca organlarla ilgili bir durum değil, ruhun, beynin ve bedenin ortak sorunudur.
Çiftlerin ikisinin beraber katılmasını önemsediğimiz vajinismus terapisinin ilk seanslarında değerlendirme görüşmeleri yapılır; probleminin sebepleri, ne zamandır varolduğu, çiftin yaşamını iyi mi etkilediği, iyi mi ortaya çıkmış olduğu şeklinde bir oldukca soruya yanıt aranır
Terapinin ikinci aşamasında; ilişkideki çatışmalar çözümlenir ve tekrardan yapılandırılır. Eşlerin cinselliğe bakış açıları değerlendirilerek yanlış fikir ve davranış örüngüleri düzeltilir. Cinselliğin bir vazife yada zorunluluk olmadığı, istekli bir halde meydana getirilen, evliliğin ve yaşamın gerekliliği olduğu farkındalığı kazandırılır. Birlikteliği heyecanlı ve canlı kılan, çiftlerin beraber yapmaları lüzumlu olan; yazışma kurma, dokunma, sarılma, beraber aynı anda yatağa girme, sadakat şeklinde mevzular işlenir. Çiftlerin adeta tekrardan flört yaşamaya başlaması sağlanmaya çalışılır.
Üçüncü aşamada; cinsel eğitim verilerek, çiftlerin cinsellikle, cinsel organlarla ve cinsel hurafelerle ilgili doğru ve lüzumlu data edinmeleri sağlanır. Cinsel mitler ele alınarak doğrular netleştirilir. Vajinismusun bir tek birinden kaynaklı olmadığı çiftlerin her ikisinin de problemi olduğu, beraber çözmeleri gerçeği vurgulanır. Çiftlerin birbirlerini suçlamamaları, destek olmalarının önemi üstünde durulur. Cinsellikle ilgili malum tüm yanlış inançlar ele alınarak, suçluluk ve günahkarlık duygularıyla baş edilebilmesi için her iki tarafında cinsel gereksinimlerinin düzgüsel olduğu, naturel gereksinim olduğu ve uyumun öğrenilebileceği işlenir. Ek olarak kolaylıkla yapılabilen bir ekip ev ödevleri verilir. İlişkide karşılıklı meydana getirilen davranışların üstünde durularak cinselliğin erişkin yetişkine kaliteli ve zevkli bir fiil olduğu vurgulanır.
Dördüncü aşamada; derinlerde hissedilen duygulara odaklanılır. Çiftlerin fantezileri, zevk algıları, kendilerini keşfetmeleri, çocukluk periyodunun yansımaları ele alınır. Sosyo-kültürel baskıların oluşturduğu gerilimler giderilir. Toplumsal olarak hanıma ve adama yüklenen anlam ifade etmeyen sorumluluklar ve rollerin cinsel hayata negatif etkilerinden kurtulmaları sağlanır.
Son aşamada ise çiftin baş başa beraber yapacakları çeşitli aşk oyunları önerilir. Bu oyunlarla kendi bedenlerini ve partnerlerinin bedenlerinin keşfedilmesi, nelerden haz duydukları, nelerden hoşlandıklarını, sevişme sanatının inceliklerini hiçbir kaygı hissetmeden öğrenirler. Yeni ve ilgi çekici duygusal, cinsel teknikler öğrenirler. En önemlisi çiftler tüm bu tarz şeyleri büyük bir keyif duygusuyla kendilerini ve partnerlerini en hususi şekilde keşfetmek için yaptıklarından zevk ve mutluluk duyarlar. Sonuçta hayatlarını anlamlı kılan cinselliği; problemsiz, kaygısız doya doya yaşamayı ve mutlu olmayı öğrenirler.
Feyzullah ALPMAN
Ruhsal Danışman