Haftanın kitap önerileriyle karşınızdayız!
THEO’YA MEKTUPLAR / VINCENT VAN GOGH
Van Gogh’un, on yedi yıl boyunca erkek kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplar, sanatçının yaşamından ve sanatını üretim sürecinden kesitleri bizlere sunuyor.
“Geçmişi düşündüğümde -hemen hemen yenilmez zorluklarla dolu olan geleceği düşündüğümde, sevmediğim ve kaytarmak istediğim, ya da tabiatımın kötü yanının kaytarmak istediği onca güç çalışmayı düşündüğümde; bana dönük, hep bana bakan gözleri düşündüğümde- başaramazsam suçun nerede, kimde olduğunu bilecekler, bana ufak tefek serzenişlerde bulunmayacaklar, ama doğru ve erdemli olan -saf altından olan- her konuda denenmiş ve eğitilmiş olduklarından, yalnızca yüzlerindeki anlam neler diyecek bana: Sana yardımcı olduk, sana ışık verdik elimizden gelen her şeyi yaptık senin için, gerçekten dürüst bir çaba gösterdin mi? Hak ettiğimiz karşılık nerede?”
ŞEHRAZAD’IN SIRLARI / ÖZCAN YÜKSEK
MAGMA dergisinin yayın yönetmeni, yazar, fotoğrafçı ve masal araştırmacısı Özcan Yüksek, bir masal sözlüğü olan “Şehrazad’ın Sırları”nda okurlara bir çeşit “Binbir Gece Masalları” ansiklopedisi sunuyor.
Açıl susam açıl!
Bu söz, sana yeni kapılar, yeni evrenler açıyor.
Görünmeyeni görmeye başlıyorsun bu sözün ardında.
Belki yeni evrenlerin daha küçük, daha loş, hatta iyice karanlık; alışık olduğun, gördüğün, duyumsadığın, algıladığın yegâne büyük evren kadar tanıdık değil, ama yine de birbirine koşut sayısız evrenin içine girip çıkıyorsun.
Önemli olan, âlemler arasındaki gizli kapıları, geçiş noktalarını bulabilmek, birinden ötekine usulca geçebilmek.
Bu kapı senin kapındır.
Senin kapından başka kapı yoktur.
Bir boyutunu eksik yaşadığımız dünyada, masallar seni dördüncü boyutta gezdirir, görünmeyeni göstererek yapar bunu.
Bu kapı, o kapıdır.
Açıl susam açıl! Bu sözü söylemen gereken kişi, kendinden başkası değil. Kendine de ki:
Açıl susam açıl!..
Gerçeği yalnızca masallar anlatır… Hakikatin, hayatın ve ruhun sırlarının taşıyıcısıdır onlar… Bu yüzden binlerce yıla, onları kulaktan kulağa aktaran binlerce dile rağmen özünü yitirmezler…
S*KTİR ET TERAPİ / JOHN C. PARKIN
Yazar bu kitapta ilk defa birçok insan bir şeyleri boş versin ve özgürlüğüne kavuşsun diye S*ktir Et’i nasıl kullandıklarına dair detayları okuyuculara sunuyor. Ayrıca bu küfürlü ifadeyle elde edeceğimiz derin mutluluğun kapılarını aralayacak sırları da okuyucu ile paylaşıyor.
Birçoğumuz kendi yarattığımız hapishanelerde tutsak kalıyoruz; gerçekten önemi olmayan şeyleri fazlasıyla umursuyoruz ve hayallerimizi unutuyoruz. İşte S*ktir Et bu noktada size yardımcı olacak; başkaları sizin hakkınızda ne düşünürse düşünsün, bakış açınız değişecek, gerçekten ne istediğinize konsantre olacak ve istediğiniz şeyin peşinden koşacaksınız.
Hayat takılmış kaset gibidir; müzik ilk önce kulağa hoş gelir ama takılmasıyla o güzelim müzik gıcırtıdan ibaret olur.