Hayatımızın tüm alanlarında hem kendimize ait sınırların ihlal edilmesini önlemek, hem de yaşantımıza bir şekilde dahil olan canlıların sınırlarını ihlal etmemek için bu alanda ki yaşam kayıtlarımıza bakmamız gerekir. Neden bu davranışları kendimize çekiyor veya başkalarına uyguluyoruz?
Örnekler ile açıklarsak; bazı kişiler toplum yaşamında çok rahat hareket ederken, bazı kişiler ihlal kayıtları nedeniyle hep birilerinin fark edilemeyen rahatsız edici temaslarına maruz kalırlar. Başka bir örnek; iş yaşamında bir işi sağlıklı bir tempoda veya yorucu bir koşturma içinde tamamladıktan sonra teşekkür-terfi-prim kısmında isimlerinin yer almaması. Ya da sosyal yaşantı içinde sevdiğiniz-değer verdiğiniz-saygı duyduğunuz-ihtiyacı olan her an yanında olduğunuz kişilerin; yaşanan bir an içinde hızlı karar aldığınızda, kişinin kendi belirsizliğini görmeyip hayati bir konuda sizden desteğini çekmesi.
Örnekler, yaşanmışlıklar, detaylar her bir kişi için ayrı ayrıdır. Her bir kişide yarattığı etki çok farklıdır. Ortak nokta ise sınırlarımızı sahip olduğumuz blokajlar nedeniyle çizemediğimiz için ihlal edilmesine engel olamayışımızdır. Ya da o sınırları çok katı çizdiğimiz için kendimizi dünyaya kapatmamızdır.
Neden sınırlarımızı çizemeyiz, ne olabilir bu blokajlar? Kaybetme korkusu, ceza alma korkusu, sevgi görememe korkusu, maddi olarak karşılığını alamama korkusu ve benzeri..
Sınırlarımızı fark edebilmek için biraz çaba ve özen bazen de destek almak yeterli olur. Alanımıza istediğimiz kişiyi-olayı-vb dahil edebilmektir, istemediğimizi dışarıda bırakabilmektir alan özgürlüğümüz. Böylece tüm korkularımızın aslında birer illüzyon olduğunu fark edebilmektir.
Nurcan Bozyiğit
Bilinçaltı Enerji Uzmanı