Çocukluk çağında alışılan sağlıksız GDO’lu yiyecekler, tatlandırıcı maddeler, fast food ürünlerine konulan Çin tuzlarına karşı oluşan bağımlılıktan vazgeçmek oldukça zor. Bu tip sağlıksız beslenmeyle kazanılan kiloların verilmesi ve bozulan hormon sağlığının geri kazanılması pek mümkün değil.
Hem çocuklarımız hem de bizlerin tüketmemesi gereken o besinler:
Mikrodalgada Patlamış Mısır: Özellikle çocukların çok sevdiği mısırların, günümüzde GDO’lu olma ihtimali yüksekken bir de bu mısırın mikrodalgada patlatılması paketlerinde bulunan zararlı koruyucu maddelerin mısıra geçmesine neden oluyor.
Tavuk Nugget: Nugget’ı ısırdığınızda eğer lif lif ayrılıyorsa bir nebze şanslısınız demektedir. Çünkü göğüsten yapılmış olma ihtimali var. Fakat genellikle; tavuğun hangi kısımları ve içerisine ne katıldığı belli olmayan yumuşak bir püreden oluşur. Bir de üstüne üstlük genetiği ile oynanıp hiç yanmadan saatlerce içerişinde kızartma yapılabilen yağda pişmesi sağlıksız olmasının üstüne tuz biber olmaktadır.
Hamburger: Küçük, büyük herkesin severek tükettiği hamburgerler, obezitenin en büyük nedenlerinden biri. Yanında tüketilen kola ve patates kızartması da bu etkiyi artırıyor. Hamburger köftelerinin etleri uzun süre sağlam kalması için koruyucu bir takım zararlı maddeler kullanılıyor. Bu nedenle hamburgerler sağlığı için tehlikeli.
Patates Kızartması: Patates kızartmaları, yüksek sıcaklıktaki yağlarda kızardığı için içerisinde “akrilamid” adı verilen bir madde oluşuyor. Bu madde çok uzun sürelerde tüketildiğinde çok önemli zararları bulunuyor. Özellikle, gelişim çağındaki çocukların ve hamilelerin patates kızartmasını az tüketmesinde fayda var. Ayrıca, patates kızartmasının glisemik indeksi yüksek ve kızartıldığı bayat yağlar itibariyle, uzak durmamız gereken yiyecekler arasında.
Cipsler: Cipslerin çocuk beslenmesinde kesinlikleri yeri yok. Patates kızartmasındaki “akrilamid” maddesi cipslerde de mevcuttur. Kanser, obezite, diyabet gibi birçok hastalığa neden olmaktadırlar.
İşlenmiş Etler: Nitrat içeriği yüksek olan işlenmiş etlerin kanser yapma riski oldukça fazla.
İşlenmiş somon: Unutmayın, tütsülenmiş etlerin oldukça fazla tüketildiği Uzakdoğu ülkelerinde mide ve özofagus kanserlerine yakalanma yüzdesi oldukça yüksek!
Beyaz şeker, beyaz un ve ürünleri: Kan şekerinin bir anda yükselmesini sağlayan bu tür gıdalar tüketilmesinin ardından ani kan şekeri düşüşlerine neden olur. Ve kişi sonsuz bir açlık döngüsüne girer. Bunun sonucunda pankreastan salınan insülin dengesini bozulur ve ilk adım olarak insülin direnci ardından da şeker hastalığı oluşur.
Poğaça: Kahvaltı yerine yediğimiz ya da çocuklarımıza yedirdiğimiz poğaça vs. gıdalara çok dikkat edilmelidir. Bu tarz glisemik indeksi yüksek beyaz un ve yağ içeren besinlerden uzak durmamız gerekir.
Sosisli Sandviç: Beyaz un ile kan şekerini yükseltirken nitrat içeren sosis ile kanserojen riskini yükseltiyor.
Jelibon: Jelibon ve jelibon türü yumuşak şekerler; özellikle büyükbaş hayvanların etten sıyrılmış kemikli kısımlarının kaynatılması sonucu ortaya çıkmıştır. İçerisinde tam olarak ne olduğu belli olmayan bu ürünlerden çocukları özellikle uzak tutmak gerekiyor. Ayrıca içerisindeki gıda boyaları da sağlığa oldukça zararlı.
Turşu: Bizim geleneksel yöntemlerle hazırladığımız ev yapımı turşumuzun prebiyotik aktivitesi oldukça yüksektir. Fakat hazır turşular çok tuzlu olduğu için böbreklerimizi yorar; uzun vadede sık tüketilmesi durumunda yüksek tansiyona sebep olabilir.
Tofu: Vejetaryenlerin peynir olarak kullandığı tofu soyadan yapılmaktadır. Fermente edilmesi durumunda soyanın zararlı etkileri olan mineral emilimini azaltması sağlanmaktadır. Fakattofu yapımında fermentasyon işlemi yapılmamaktır. Osteoporoz, D vitamini eksikliği, kanser ve kalp kası hastalığı gibi etkileri mevcuttur.