Börek ilk hangi kültürde var oldu ilk hangi sofrada yerini aldı tam olarak bilinmemekle birlikte bu lezzetin sofralarımıza nasıl girdiği merak edilmiyor değil.
Öncellikle Bizanslıların bal ve peynir veya fındık ile doldurulmuş hamur işine benzetildi. Ama biraz daha geçmişine bakıldığında ilk örneğine, Orta Asya göçebe Türklerinde rastlandı.
Börek, çobanların sert yaşamını yansıtıyordu. Börekler geçmişte göçebelerin ateş üzerinde asılı duran veya sıcak taşların üzerine yerleştirilen yassı bir kalbur, koyun ve keçi sütünden yaptıkları tereyağı ve peynir, ovalarda vahşileşen maydanoz ile yapıldı.
Türkler ve tarihi üzerine araştırmalar yapan Avusturyalı Andrea Tietze’ye göre ‘”börek”adı, yufka ile yapılan yemek anlamı taşıyan Farsça “bûrak” dan geliyor . Bu da muhtemelen Türk kökünden geldi, “bur” yani bükmek ince hamur tabakalarının katlı olma hali demektir.
Tarihle beraber “börek” de değişmeye başladı. Orta Asya’dan Batı’ya göç başladı. Göktürkler Aral Denizi’ne ulaşmışlardı. Hazarlar Kafkasya’ya yerleşmişlerdi. Bulgarlar o yıllarda Ukrayna’ya böreği götürdüler. 11. yüzyılın başlarında Selçuklular ise böreği sadece İran’a değil, Doğu Anadolu da Bizans İmparatorluğu tarafından işgal edilen bölgelerine de tanıttılar.
Artık bozkırla sınırlı kalmayan börek değişmeye başladı. Her coğrafyada göre uyarlanmış oldu. Örneğin Karadeniz’de hamsi kullanıldı, Erzurum’da dağların tepesinde, tilkikuyruğu zambak yaprağı favori oldu.
Moğollar sayesinde ise “börek” kendini Çin mutfağında buldu. Burada ateş üzerinde değil de fırınlarda pişirildi. Aynı zamanda Pers ve Kafkasya’da yeni popülerlik seviyelerine ulaştı. 1350’lerin sonunda Osmanlı devri başladı. Osmanlı fetih ettiği yerlerin tatlarını kolay benimserdi. Börek’ğin ünü, saraya girdikten sonra daha da yayıldı. 16. yüzyılın başlarında her caddede dört börek dükkanı olmaya başlamıştı bile.
Börek her memlekette farklı bir isme farklı bir tada sahip oldu. Balkanlar ve Kırım da başka yerlere de kök saldı. Orada, yeni formlar ve yeni isimler almak için yerel mutfaklarla birleşti. Osmanlı işgalinin sıklıkla çatışmalarla dolu olduğu Bosna’da, burek et, süzme peynir, ıspanak veya patates ile dolduruldu. Girit’te, boureki kabak ve beyaz peynir üzerine kurulmaya başladı. Tatarlar arasında çibörek kuzu, soğan ve baharatlarla dolu pişmiş bir gözlemeye benziyordu. Kuzey Afrika kıyılarındaki genişleme sayesinde, modern Tunus ve Cezayir’de bile ortaya çıkmaya başladı. Yahudi halkı kendi Empanada’ları börek ile birleştirerek, “borekas” adlı melez bir yemek bile ürettiler.
Börek çeşitliliği böreğin ulaştığı her yerde biraz daha değişti. Gittiği her yerden kendisine başka başka tatlar kazandı. Orta Asya’dan Avrupa’ya oradan Amerika’ya kadar uzanan bir yolculuğu oldu böreğin. Bazı yerde şekerli olanını bazı yerde tuzlu bazı yerde ana yemek bazısında ara sıcak olarak karşımıza çıkar börek. Dur durak bilmez her kültür kendinden bir parçasını ekler. Sonsuza dek hep sofralarımızda olacağı büyük bir ihtimal.
Sizin de sofralarınızdan nefis kokan, dumanı üzerinde börekleriniz eksik olmasın…