Bugün sizlere son günlerde sosyal medyada çok sık rastladığım bir terimden bahsetmek için masa başına oturdum. “Zillennial” terimi, bunu ilk gördüğümde yanlış yazıldığını düşünmüştüm. Meğer başlı başına yeni bir terimmiş. Ben kuşak çalışmalarına bu kadar meraklıyken nasıl kaçırmışım, hayret ettim kendime.
Z Kuşağı (Generation Z) ve Milenyum Kuşağı (Millennials) arasında doğmuş olan bir gruba ithafen kullanılıyor. Bu terim, genellikle 1990’ların sonları ile 2000’lerin başları arasında doğmuş kişileri kapsamaktadır. Aslında mikro bir kuşaktan bahsedilmektedir. Mikro derken Amerika nüfusuna ilişkin tahminlerde 30-48 milyon kişiden bahsedilmekte. Bu grubun çoğunluğu 2010’larda reşit oldu. Zillennial’lar, hem Milenyum Kuşağı’nın hem de Z Kuşağı’nın özelliklerini beraber taşırlar ve dijital teknolojilerin hızla geliştiği bir dönemde büyümüşlerdir. Bana oldukça mantıklı geldi, zaten kuşaklar arasında keskin bir geçiş olmadığı için bu ara kavram harika olmuş.
Zillennial’lar, internet ve sosyal medyanın yaygınlaştığı bir dönemde çocukluklarını geçirirken, aynı zamanda geleneksel medya ve teknolojilerle de tanışık bir nesildir. Bu nedenle, hem dijital hem de analog dünyaya adapte olabilen bir kuşak olarak görülürler. Kendimin de bir Zillennial olduğunu öğrenmiş oldum bu şekilde. Çünkü ben, hem her ay dergi aldığımı da hatırlıyorum, hem de tabletlerimize oyun indirmek için ailemizden para istediğimiz dönemi de.
Özetle, “Zillennial” terimi, Milenyum Kuşağı ile Z Kuşağı arasındaki geçiş döneminde doğmuş olan ve her iki kuşağın da özelliklerini taşıyan bireyleri tanımlar. Bu kuşağın üyeleri, dijital dünyanın getirdiği hız ve erişim imkanlarına aşina olmalarının yanı sıra, analog dünyanın sakin deneyimlerine de değer verirler. Bu yüzden, Zillennial’lar, teknolojinin hızla ilerlediği ve sürekli değişen bir dünyada, hem geleneksel hem de modern değerlere ve deneyimlere uyum sağlayabilen bir nesil olarak öne çıkmaktadır. Şu günlerde VR gözlük takmak yeni normalimiz haline geldi fakat bir dönem okul servisinde MP3 dinlemişliğimiz de var. Teknoloji bir noktada çok hızlı gelişti fakat biz o eski analog günleri de çok berrak şekilde hatırlıyoruz.
Zillennial’ların Özellikleri
Dijital Adaptasyon: Zillennial’lar, internetin ve dijital cihazların hızla yaygınlaştığı bir dönemde büyümüşlerdir. Bu nedenle dijital dünyaya hızlı adapte olabilmişlerdir.
Analog Deneyimler: Aynı zamanda, çocukluklarının bir kısmında analog teknolojilerle de etkileşimde bulunmuşlardır. Bu nedenle, dijitalin yanında analog dünyaya da değer verirler.
Geçiş Nesli: Milenyum ve Z Kuşakları arasında bir köprü görevi görürler. Hem eskiye dair bir nostalji duygusuna sahiptirler hem de yeniliklere hızla adapte olabilirler.
Sosyal Medya Kullanımı: Sosyal medya platformlarının hızlı yükselişi ile büyümüş ve bu platformları etkin bir şekilde kullanabilmektedirler.
Eğitim ve Kariyer: Eğitim sisteminin dijital dönüşümüne tanıklık etmişlerdir ve iş hayatlarında da bu dijital yeteneklerini kullanarak kariyerlerinde avantaj sağlamışlardır.